En İyi Psikiyatri Doktoru; İnsan psikolojisi, biyolojik altyapının çevresel faktörlerle sürekli etkileşim halinde olduğu dinamik bir süreçtir. Günümüz dünyasında, özellikle İstanbul gibi sosyo-ekonomik hareketliliğin yüksek olduğu, uyaranların hiç durmadığı ve yaşam temposunun biyolojik ritimleri zorladığı metropollerde, ruh sağlığı hizmetlerine duyulan ihtiyaç tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar artmıştır. Bireyler, kendileri veya en değerli varlıkları olan çocukları için bir çıkış yolu aradıklarında, dijital dünyanın sağladığı sınırsız bilgi akışı içinde kaybolabilmektedirler. Arama motorlarına yazılan “En iyi psikiyatri doktoru” veya “İstanbul en iyi çocuk psikiyatristi” gibi ifadeler, aslında sadece bir hekim arayışını değil, aynı zamanda bir anlaşılma, güven duyma ve profesyonel bir el tarafından kapsanma ihtiyacını yansıtmaktadır.

1. Giriş: Modern Çağda ve Metropol Yaşamında Ruh Sağlığı Arayışı

Bu raporun temel amacı, bu arayış sürecini rasyonel, bilimsel ve insan odaklı bir zemine oturtmaktır. “En iyi” kavramı, tıbbi pratikte tek bir hekimi işaret etmekten ziyade, hastanın ihtiyaçları ile hekimin uzmanlığının, iletişim dilinin ve tedavi yaklaşımının en mükemmel şekilde örtüşmesini ifade eder. Ancak, bu örtüşmeyi sağlayabilmek için öncelikle psikiyatrik desteğin doğasını, uzmanlık alanlarının sınırlarını ve bir hekimin yetkinliğini belirleyen parametreleri derinlemesine anlamak gerekir. Özellikle çocuk ve ergen psikiyatrisi, gelişmekte olan bir beynin ve şekillenmekte olan bir ruhsal yapının söz konusu olması nedeniyle, yetişkin psikiyatrisinden çok daha hassas, çok katmanlı ve aile dinamiklerini de içine alan bütüncül bir uzmanlık gerektirir.

Aşağıdaki bölümlerde, psikiyatrist seçiminde dikkat edilmesi gereken altın standartlar, akademik unvanların klinik pratikteki karşılığı, İstanbul özelindeki sağlık dinamikleri ve bu alanda öne çıkan bir isim olarak Prof. Dr. Emel Sarı‘nın profili, literatür bilgileri ve güncel veriler ışığında detaylandırılacaktır.

2. Psikiyatrik Destek Arayışında Temel Dinamikler ve “En İyi” Kavramının Analizi

Psikiyatri, tıbbın hem en biyolojik hem de en sosyolojik dalıdır. Bir yandan beyindeki nörotransmitterlerin (dopamin, serotonin, norepinefrin) dansını yönetirken, diğer yandan bireyin çocukluk travmalarını, aile içi ilişkilerini ve toplumsal rollerini ele alır. Bu nedenle, doğru uzmanı seçmek, sadece bir reçete almak değil, yaşamı yeniden anlamlandırma yolculuğuna çıkmaktır.

2.1. Uzmanlık Alanları ve Hekim Profilleri

Halk arasında sıklıkla karıştırılan psikiyatrist, psikolog ve pedagog kavramları, doğru uzmana ulaşmanın önündeki ilk engeldir.

Psikiyatrist (Tıp Doktoru): Tıp fakültesi mezunu olup, ruh sağlığı ve hastalıkları üzerine uzmanlık eğitimi almış hekimdir. Tanı koyma, laboratuvar tetkikleri isteme ve ilaç tedavisi düzenleme yetkisine sahip tek meslek grubudur. Aynı zamanda psikoterapi uygulayabilir.
Klinik Psikolog: Fen-Edebiyat fakültelerinin psikoloji bölümünden mezun olup, klinik psikoloji alanında yüksek lisans yapmış uzmandır. Terapi uygular, test yapar ancak ilaç yazamaz.
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi: Tıp eğitiminin üzerine, 0-18 yaş grubunun ruhsal gelişimi ve hastalıkları üzerine 4-5 yıl süren spesifik bir yan dal veya ana dal uzmanlığı yapmış hekimdir.

En iyi psikiyatri doktoru arayışında, hastanın yaşı ve sorunun niteliği, hangi profesyonele gidilmesi gerektiğini belirleyen ana faktördür. Eğer sorunun kökeninde nörobiyolojik bir dengesizlik (örneğin; Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu – DEHB, Otizm, Şizofreni, Bipolar Bozukluk) şüphesi varsa, ilk adres mutlaka bir psikiyatrist olmalıdır.

2.2. Akademik Derinlik Neden Önemlidir?

Tıp, usta-çırak ilişkisiyle ilerleyen ancak bilimin ışığında sürekli güncellenen bir disiplindir. Bir hekimin akademik unvanları (Uzman, Doçent, Profesör), sadece birer etiketten ibaret değildir; bu unvanlar, hekimin vaka çeşitliliğine maruz kalma oranını, literatürü takip etme zorunluluğunu ve karmaşık vakaları çözme yetisini gösterir.

Vaka Tecrübesi: Akademik kariyer yapan hekimler, genellikle eğitim ve araştırma hastanelerinde veya üniversite hastanelerinde görev yaparlar. Bu kurumlar, en zorlu ve komplike vakaların sevk edildiği merkezlerdir. Dolayısıyla bir profesör, meslek hayatı boyunca binlerce, belki on binlerce farklı vaka görerek “klinik sezgisini” en üst düzeye çıkarmış olur.
Bilimsel Güncellik: Prof. Dr. Emel Sarı gibi akademik unvana sahip hekimler, sürekli olarak makale yayınlamak, kongrelere katılmak ve öğrencilere ders anlatmak zorundadır. Bu durum, onların bilgilerinin her zaman taze kalmasını ve dünyadaki en yeni tedavi protokollerini (örneğin; yeni nesil DEHB ilaçları veya kanıta dayalı yeni terapi teknikleri) hastalarına uygulayabilmelerini sağlar.

2.3. İletişim ve Terapötik İttifak

Dünyanın en bilgili doktoru bile olsa, eğer hasta (veya çocuk hastada ebeveyn) ile güvene dayalı bir ilişki kuramazsa, tedavinin başarı şansı düşüktür. Psikiyatride buna “terapötik ittifak” denir.

Empatik Yaklaşım: Hekimin, hastanın acısını, kaygısını veya öfkesini yargılamadan dinleyebilmesi gerekir.
Anlaşılır Dil: Tıbbi jargonun arkasına saklanmadan, ailenin anlayacağı bir dille durumu izah etmek, en iyi psikiyatri doktoru olmanın temel şartlarından biridir. Prof. Dr. Emel Sarı’nın medya röportajlarında ve hasta bilgilendirmelerinde kullandığı “suçlayıcı olmayan, çözüm odaklı dil”, bu yetkinliğin bir göstergesidir.

Kriter	Neden Önemli?	Beklenen Standart
Akademik Unvan	Bilgi derinliği ve güncellik göstergesidir.	Doçent veya Profesör unvanı, ileri uzmanlık belirtir.
Vaka Deneyimi	Hızlı ve doğru tanı koymayı sağlar.	Kamu/Üniversite hastanesi geçmişi (yüksek hacimli hasta).
Konum (Lokasyon)	Tedavinin sürdürülebilirliği için kritiktir.	Ulaşımı kolay, merkezi lokasyon (Örn: Bağdat Caddesi).
Yaklaşım Tarzı	Hasta uyumunu artırır.	Biyopsikososyal (İlaç + Terapi + Aile Eğitimi).

3. Prof. Dr. Emel Sarı Kimdir? | Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı

İstanbul’da çocuk ve ergen ruh sağlığı alanında derinleşen bir arama yapıldığında, Prof. Dr. Emel Sarı ismi, hem akademik yetkinliği hem de klinik sahadaki güçlü geçmişi ile öne çıkmaktadır. Ailelerin “En iyi psikiyatri doktoru” arayışında karşılarına çıkan Prof. Sarı, sadece semptomları baskılayan değil, çocuğun gelişimsel potansiyelini ortaya çıkaran bütüncül bir tedavi anlayışını temsil eder.

3.1. Akademik Kariyer ve Uzmanlık Yolculuğu

Prof. Dr. Emel Sarı’nın mesleki yolculuğu, Türkiye’nin farklı bölgelerinde ve farklı hasta popülasyonları ile çalışarak edindiği zengin bir tecrübe havuzuna dayanır.

Tıp ve Uzmanlık Eğitimi: Tıp doktoru unvanını aldıktan sonra, çocuk ve ergen ruh sağlığı alanına yönelmiştir. Bu alan, sadece tıbbi bilgi değil, ciddi bir sabır, gözlem yeteneği ve çocuk sevgisi gerektirir.
Kamu Hastanesi Tecrübesi (Kritik Bir Aşama): Kariyerinin önemli bir bölümünde Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi ve Konya Dr. Faruk Sükan Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi gibi Türkiye’nin hasta yoğunluğu en yüksek kamu hastanelerinde görev yapmıştır. Kamu hastaneleri, bir hekimin “pişmesi” için en önemli mutfaktır. Günde onlarca farklı vaka görmek, genetik sendromlardan ağır otizm vakalarına, ihmal ve istismardan akut psikotik ataklara kadar geniş bir yelpazede tanı koyma refleksini geliştirir.
Profesörlük Unvanı: Akademik çalışmalarına aralıksız devam eden Dr. Sarı, Aralık 2024 tarihi itibarıyla T.C. İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı‘na Profesör Doktor olarak atanmıştır. Profesörlük, bu alandaki “son sözü söyleyebilecek” yetkinlik düzeyidir.

3.2. Çalışma Felsefesi: Biyopsikososyal Yaklaşım

Prof. Dr. Emel Sarı’nın klinik pratiğini diğerlerinden ayıran en önemli özellik, Biyopsikososyal Yaklaşım modelidir.

Biyolojik: Çocuğun beynindeki nörokimyasal dengesizlikler (DEHB, Depresyon vb.) gerekirse medikal tedavi ile düzenlenir.
Psikolojik: Çocuğun iç dünyası, korkuları, savunma mekanizmaları oyun terapisi veya bilişsel terapilerle ele alınır.
Sosyal: Çocuğun ailesi, okulu ve sosyal çevresi tedaviye dahil edilir. Prof. Sarı, Triple P (Olumlu Anne Babalık Programı) uygulayıcısı olarak, ebeveynlere “balık vermeyi değil, balık tutmayı” öğretir.

3.3. İstanbul’daki Merkezi Konum: Bağdat Caddesi

Prof. Dr. Emel Sarı, şu anda klinik çalışmalarını İstanbul’un Anadolu Yakası’nın kalbi sayılan Kadıköy, Bağdat Caddesi‘ndeki özel muayenehanesinde sürdürmektedir.

Adres Detayı: Feneryolu Mahallesi, Bağdat Caddesi No:155, Korur Apt. Kat:3 D:8, Kadıköy / İstanbul.
Klinik Atmosferi: Çocuk psikiyatrisi klinikleri, soğuk hastane ortamından uzak olmalıdır. Prof. Sarı’nın kliniği, çocukların kendilerini güvende hissedecekleri, kaygı düzeyini minimize eden bir tasarıma sahiptir. Konum olarak Bağdat Caddesi’nin merkezi bir noktasında olması, hem toplu taşıma (Marmaray, otobüs) hem de özel araçla ulaşım için ailelere büyük kolaylık sağlamaktadır.

4. Gelişimsel Dönemlere Göre Psikiyatrik İhtiyaçlar ve Tanı Süreçleri

Çocuk ve ergen psikiyatrisi, yetişkin psikiyatrisinden temel bir farkla ayrılır: Değişim. Yetişkin bir bireyin kişilik yapısı büyük ölçüde oturmuştur, ancak bir çocuk her gün değişir, gelişir ve yeni beceriler kazanır. Bu nedenle, en iyi psikiyatri doktoru, çocuğun davranışının “hastalık” mı yoksa “gelişimsel bir süreç” mi olduğunu ayırt edebilen doktordur. Prof. Dr. Emel Sarı’nın uzmanlık alanları, doğumdan yetişkinliğe kadar uzanan bu geniş spektrumu kapsar.

4.1. 0-6 Yaş (Okul Öncesi Dönem): Temellerin Atıldığı Yıllar

Bu dönem, beyin gelişiminin en hızlı olduğu, ancak çocuğun kendini sözel olarak ifade etmekte zorlandığı bir evredir. Sorunlar genellikle davranışsal belirtilerle ortaya çıkar.

Yaygın Başvuru Nedenleri: Konuşma gecikmesi, ismine bakmama, göz teması kurmama (Otizm şüphesi), aşırı hareketlilik, uyku bozuklukları, inatlaşma, tuvalet eğitimi sorunları.
Uzman Yaklaşımı: Bu yaş grubunda tanı koymak büyük bir hassasiyet gerektirir. Prof. Dr. Emel Sarı, özellikle Otizm Spektrum Bozuklukları (OSB) konusunda, “bekle ve gör” yaklaşımı yerine “erken müdahale” prensibini benimser. Çünkü 0-3 yaş arasında başlanan yoğun özel eğitim, beynin nöroplastisitesi sayesinde otizm belirtilerinin büyük ölçüde gerilemesini sağlayabilir.
Dil ve Konuşma: Kekemelik veya artikülasyon bozuklukları da bu dönemde sıkça görülür ve psikiyatrik bir değerlendirme gerektirir.

4.2. 6-12 Yaş (Okul Çağı): Akademik ve Sosyal Sahne

Çocuğun evden çıkıp, kurallı bir sosyal ortama (okul) girdiği bu dönem, gizli kalmış pek çok sorunun su yüzüne çıkmasına neden olur.

Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB): Genellikle 1. sınıfta, çocuk sırada 40 dakika oturmak zorunda kaldığında fark edilir. “Zeki ama çalışmıyor”, “Dersi dinlemiyor”, “Eşyalarını kaybediyor” şikayetleri tipiktir.
Özgül Öğrenme Güçlüğü (Disleksi): Çocuğun zekası normal veya parlak olmasına rağmen okuma-yazma öğrenmekte zorlanmasıdır. Prof. Sarı, disleksinin bir “zeka sorunu” değil, “işlemleme farklılığı” olduğunu vurgular ve ailelere bu yönde rehberlik eder.
Okul Reddi ve Ayrılık Kaygısı: Çocuğun karın ağrısı, mide bulantısı gibi psikosomatik belirtilerle okula gitmek istememesi durumudur. Altında yatan neden (zorbalık, başarısızlık korkusu, anneyi kaybetme korkusu) titizlikle araştırılmalıdır.

4.3. 12-18 Yaş (Ergenlik): Fırtına ve Stres Dönemi

Ergenlik, biyolojik bir başkalaşım ve psikolojik bir yeniden doğum sürecidir. Beyindeki prefrontal korteks (karar verme merkezi) henüz tam gelişmemişken, limbik sistem (duygu merkezi) aşırı aktiftir. Bu dengesizlik, risk alma davranışlarını artırır.

Kimlik ve Duygudurum Sorunları: Depresyon, bipolar bozukluk başlangıcı, kendine zarar verme davranışları bu dönemde artış gösterir.
Yeme Bozuklukları: Anoreksiya ve Bulimia, beden algısının bozulmasıyla ortaya çıkar ve hayati risk taşıyabilir.
Sınav Kaygısı (LGS/YKS): Türkiye gerçeği olan sınav sistemi, ergenlerde ciddi anksiyete bozukluklarına yol açmaktadır. Prof. Dr. Emel Sarı, sınav kaygısını yönetmek için farmakoterapi ve psikoterapiyi kombine eder.
Bağımlılıklar: İnternet, oyun, sigara veya madde kullanımına eğilim. Ergenin “asi” olarak etiketlenmeden önce, altta yatan “boşluk hissinin” anlaşılması gerekir.

5. Derinlemesine Bakış: Prof. Dr. Emel Sarı’nın Uzmanlık Alanları ve Tedavi Protokolleri

“En iyi psikiyatri doktoru” arayışındaki aileler için en önemli kriter, hekimin spesifik hastalıklar üzerindeki yetkinliğidir. Prof. Dr. Emel Sarı’nın literatüre ve klinik pratiğe dayalı çalışma alanları aşağıda detaylandırılmıştır.

5.1. Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB)

DEHB, çocuk psikiyatrisinin en sık görülen nörogelişimsel bozukluğudur. Ancak aynı zamanda en çok yanlış anlaşılan konudur.

Mekanizma: Beynin ön bölgesinde (frontal lob), dikkati sürdürmeyi ve dürtüleri frenlemeyi sağlayan dopamin ve noradrenalin maddelerinin yetersiz iletimi söz konusudur. Yani bu bir “şımarıklık” veya “terbiye eksikliği” değil, biyolojik bir durumdur.
Prof. Sarı’nın Yaklaşımı: Tanı sürecinde sadece ailenin beyanıyla yetinilmez. Okuldan öğretmen bilgi formları istenir, klinik ortamda çocuk gözlemlenir ve gerekirse Moxo gibi bilgisayarlı dikkat testleri veya nöropsikolojik testlerle tanı desteklenir. Tedavide amaç çocuğu “uysallaştırmak” değil, sahip olduğu potansiyeli kullanabilmesini sağlamaktır. İlaç tedavisi (metilfenidat vb.) %80 oranında etkilidir ancak tek başına yeterli değildir; çocuğa planlama becerileri kazandırılmalıdır.

5.2. Otizm Spektrum Bozuklukları (OSB) ve Sosyal İletişim

Otizm, yelpazesi çok geniş bir bozukluktur. Yelpazenin bir ucunda hiç konuşamayan çocuklar varken, diğer ucunda üstün zekalı ancak sosyal ipuçlarını anlamayan (eski adıyla Asperger) bireyler bulunur.

Yüksek İşlevli Otizm: Bu çocuklar genellikle geç tanı alır. Kelime hazneleri geniştir, hatta “küçük profesör” gibi konuşabilirler ancak arkadaşlık kuramazlar, şakaları anlamazlar ve takıntılı ilgi alanları (örneğin; sadece dinozorlar veya haritalar) vardır. Prof. Dr. Emel Sarı, kamu hastanesi deneyimi sayesinde bu ince nüansları yakalamada uzmanlaşmıştır.

5.3. Özgül Öğrenme Bozuklukları: Disleksi, Disgrafi, Diskalkuli

Bir çocuğun okurken harfleri karıştırması (b/d, m/n), satır atlaması veya matematikte basit işlemleri kavrayamaması, onun zekasıyla ilgili değil, beynin bilgiyi işleme biçimiyle ilgilidir.

Eğitimcilere ve Ailelere Mesaj: Prof. Sarı, Youtube ve medya kanalları aracılığıyla yaptığı bilgilendirmelerde, disleksili çocukların özgüveninin yıkılmaması gerektiğini vurgular. “Bu çocuklar tembel değil, sadece farklı bir yol haritasına ihtiyaçları var” diyerek, aileleri özel eğitim desteğine yönlendirir ve okul ile işbirliği yapar.

5.4. Çocuk ve Ergenlerde Depresyon ve İntihar Riski

Çocuklarda depresyon, yetişkinler gibi “üzgün görünmek” şeklinde olmayabilir. Çoğu zaman öfke patlamaları, hırçınlık, ders başarısında ani düşüş veya somatik yakınmalar (baş ağrısı) maskeli depresyonun işaretidir. Prof. Dr. Emel Sarı, bu maskeyi kaldırıp alttaki mutsuzluğu görebilen deneyimli bir klinisyendir. İntihar düşüncelerinin varlığı durumunda kriz müdahalesi ve yoğun terapi süreci başlatılır.

5.5. Travma ve İstismar (ÇİM Deneyimi)

Prof. Dr. Emel Sarı, geçmişte Çocuk İzlem Merkezi (ÇİM) bünyesinde cinsel istismara veya ağır travmaya maruz kalmış çocuklarla çalışmıştır. Bu deneyim, travmatize olmuş bir çocuğa nasıl yaklaşılması gerektiği, ikincil travma yaratmadan bilginin nasıl alınacağı ve iyileşme sürecinin nasıl yönetileceği konusunda ona benzersiz bir yetkinlik kazandırmıştır. Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB) tedavisinde güvenli alan oluşturma prensibini uygular.

6. İstanbul’da Psikiyatrik Tedavi Lojistiği: Neden, Nerede, Ne Kadar?

İstanbul’da yaşamak, başlı başına bir stres faktörü olabilmektedir. Trafik, kalabalık, rekabetçi okul ortamı ve ekonomik baskılar, hem ebeveynleri hem de çocukları etkiler. “En iyi psikiyatri doktoru”nu seçerken lojistik faktörler de en az tıbbi yetkinlik kadar önemlidir.

6.1. Lokasyon Stratejisi: Bağdat Caddesi Ekosistemi

Prof. Dr. Emel Sarı’nın kliniğinin bulunduğu Bağdat Caddesi, İstanbul Anadolu Yakası’nın en prestijli ve erişilebilir sağlık merkezlerinden biridir.

Erişilebilirlik: Kadıköy, Üsküdar, Maltepe, Ataşehir gibi ilçelerden kolayca ulaşılabilir. Avrupa Yakası’ndan gelenler için Marmaray ve Avrasya Tüneli büyük kolaylık sağlar.
Çevresel Psikoloji: Bağdat Caddesi, geniş kaldırımları ve yeşil alanlarıyla, kaotik şehir yapısından bir nebze olsun uzaklaşma imkanı sunar. Terapiye gelen bir ergen için, kliniğin “kasvetli bir hastane binasında” değil, hayatın aktığı canlı bir caddede olması, stigmatizasyon (damgalanma) hissini azaltır. Randevu öncesi veya sonrası caddede yürüyüş yapmak, kaygıyı düşürebilir.

6.2. Randevu ve İletişim Kanalları

İyi bir kliniğin en önemli özelliklerinden biri ulaşılabilir olmasıdır. Kriz anında doktorunuza ulaşabilmek, güven duygusunu pekiştirir.

Randevu: Prof. Dr. Emel Sarı için randevular genellikle telefon (0216 747 14 11 / 0536 515 21 26) veya web sitesi üzerinden organize edilir.
Bekleme Süreleri: Akademik unvanlı ve popüler hekimlerde randevu bulmak bazen zaman alabilir. Bu nedenle, sorunu ertelemeden erken hareket etmek önemlidir.

6.3. Ücretler ve Maliyet Analizi

“En iyi psikiyatri doktoru” aramalarında ailelerin en çok merak ettiği konulardan biri de ücretlerdir.

Piyasa Dinamikleri: İstanbul’da özel muayenehane ücretleri; hekimin unvanına (Prof/Doç/Uzm), kliniğin konumuna ve seans süresine göre değişir. 2024-2025 verilerine göre, Profesör unvanlı hekimlerin seans ücretleri, piyasa ortalamasının üzerindedir.
Yatırım Değeri: Psikiyatrik tedavi bir maliyet değil, yatırımdır. Doğru tanı ve tedavi ile çocuğun kazanacağı akademik başarı, sosyal uyum ve yaşam kalitesi, ödenen maddi bedelin çok ötesindedir. Yanlış tanı veya yetersiz tedavi ile kaybedilen yılların telafisi çok daha maliyetlidir.

7. Tedavi Yöntemleri: İlaç mı, Terapi mi?

Ailelerin en büyük ikilemi budur. Prof. Dr. Emel Sarı, bu konuda bilimsel veriler ışığında dengeli bir yol izler.

7.1. Psikofarmakoloji (İlaç Tedavisi)

Mitler ve Gerçekler: “Çocuğum uyuşur mu?”, “Bağımlı olur mu?”, “Böbrekleri çürür mü?” gibi korkular yaygındır.
Gerçek: Psikiyatrik ilaçlar, beynin eksik olan maddesini yerine koyar. Örneğin, tiroid hastası nasıl ilaç kullanıyorsa, DEHB’li bir beyin de dopamine ihtiyaç duyar. Prof. Sarı, “gereksiz ilaca hayır, gerekli ilaca evet” prensibiyle çalışır. Dozaj titrasyonu (yavaş yavaş artırma) yaparak yan etkileri minimize eder.

7.2. Psikoterapi Yöntemleri

İlaç biyolojik zemini düzeltirken, terapi zihinsel yazılımı günceller.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Özellikle kaygı, takıntı (OKB) ve depresyonda altın standarttır. Çocuğa “yanlış düşünceyi yakalama ve değiştirme” becerisi kazandırılır.
Oyun Terapisi: Küçük çocukların dili oyundur. Travmalarını, korkularını oyun hamurlarıyla, kuklalarla anlatırlar.
Aile Terapisi ve Danışmanlığı: Bazen “hasta” çocuk değil, aile sistemidir. Prof. Sarı, ailenin iletişim kalıplarını analiz eder ve düzeltir.

Tablo: Tedavi Yöntemlerinin Karşılaştırılması

Yöntem	Hangi Durumda Etkili?	Prof. Dr. Emel Sarı’nın Yaklaşımı
İlaç Tedavisi	Şiddetli DEHB, Otizmde öfke, Orta-Ağır Depresyon, Psikoz.	En düşük etkili doz, yakın takip, aile onayı.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT)	Anksiyete, OKB, Sınav Kaygısı, Hafif Depresyon.	Yapılandırılmış seanslar, ev ödevleri.
Oyun Terapisi	Travma, Boşanma süreci, Kardeş kıskançlığı (3-10 yaş).	Çocuğun dünyasına oyunla girmek.
Triple P (Ebeveyn Eğitimi)	Davranış sorunları, Sınır koyma problemleri.	Anne-babaya yetkinlik kazandırma.

8. İlk Randevuya Hazırlık: Ailelere Öneriler

“En iyi psikiyatri doktoru” ile görüşmeye giderken hazırlıklı olmak, süreci hızlandırır.

Gözlem Notları: Çocuğunuzun hangi davranışları sizi endişelendiriyor? Ne zaman başladı? Hangi durumlarda artıyor? Bunları not alın.
Okul Bilgisi: Öğretmeninden çocuğun dersteki durumu, arkadaş ilişkileri hakkında yazılı veya sözlü bilgi alın. Karneleri yanınızda götürün.
Tıbbi Geçmiş: Daha önce yapılan testler, kullanılan ilaçlar, alerjiler, doğum hikayesi (kuvöz, zor doğum vb.) önemlidir.
Çocuğa Açıklama: Çocuğa “doktora gidiyoruz” demek yerine, yaşına uygun bir açıklama yapın. “Duygularını daha iyi anlamamız için bir uzmanla sohbet edeceğiz” veya “Dikkatini toplamanın yollarını öğreneceğiz” gibi. Asla “yaramazlık yaptığın için gidiyoruz” demeyin.

9. Sıkça Sorulan Sorular (SSS) ve Uzman Yanıtları

Soru: En iyi psikiyatrist nasıl bulunur?

Cevap: En iyi psikiyatrist, sadece akademik unvanı yüksek olan değil, çocuğunuzla frekansı tutan, sizi dinleyen, ulaşılabilir ve tedavi planını şeffafça paylaşan hekimdir. Prof. Dr. Emel Sarı, akademik yetkinliği insani iletişimle birleştirerek bu tanıma uymaktadır.

Soru: Çocuğumun sorunları geçici mi?

Cevap: Bazı sorunlar gelişimseldir ve zamanla geçer (örneğin 2 yaş sendromu). Ancak DEHB, Otizm, Öğrenme Güçlüğü gibi durumlar nörobiyolojiktir ve kendiliğinden geçmez, tedavi ve yönetim gerektirir. Uzman görüşü almak, bu ayrımı yapmanın tek yoludur.

Soru: Online terapi (Tele-Psikiyatri) mümkün mü?

Cevap: Evet, özellikle takip seanslarında veya uzakta yaşayan aileler için online görüşme mümkündür. Ancak ilk değerlendirme ve tanı koyma aşamasında yüz yüze görüşme, çocuğun gözlemlenmesi açısından her zaman tercih edilir. Prof. Dr. Emel Sarı, online randevu seçenekleri de sunmaktadır.14

10. Sonuç: Geleceğe Umutla Bakmak

Ruh sağlığı, bir çocuğun hayattaki başarısının, mutluluğunun ve ilişkilerinin temel taşıdır. İstanbul gibi zorlu bir şehirde ebeveynlik yapmak başlı başına bir meydan okumadır. Ancak bu yolculukta yalnız değilsiniz.

“En iyi psikiyatri doktoru”, elindeki reçete koçanına değil, çocuğunuzun gözlerinin içine bakan doktordur. Prof. Dr. Emel Sarı, yılların getirdiği akademik birikimi, binlerce vakanın öğrettiği klinik tecrübeyi ve bir anne şefkatini harmanlayarak, çocuk ve ergenlerin ruhsal dünyasına ışık tutmaktadır. Tıp Fakültesi’ndeki profesörlük unvanı, onun bilimsel otoritesini; Bağdat Caddesi’ndeki kliniğinde ailelerle kurduğu sıcak ilişkiler ise hekimlik sanatındaki ustalığını kanıtlar.

Eğer çocuğunuzda yolunda gitmeyen bir şeyler hissediyorsanız, içgüdülerinize güvenin ve profesyonel destek almaktan çekinmeyin. Erken müdahale, sadece bugünü kurtarmakla kalmaz, çocuğunuzun gelecekteki yetişkin kimliğini inşa eder. Doğru uzmanla atılan her adım, daha sağlıklı, daha mutlu ve potansiyelini gerçekleştiren nesiller için bir yatırımdır.

İletişim ve Randevu Bilgileri

Uzman: Prof. Dr. Emel Sarı | Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzmanı

Adres: Bağdat Caddesi No:155 Korur Apt. Kat:3 D:8, Feneryolu, Kadıköy / İstanbul

Telefon: 0216 747 14 11 / 0536 515 21 26

E-posta: info@emelsarigokten.com.tr

Web Sitesi: profdremelsari.com.tr

Yasal Uyarı: Bu rapor, bilgilendirme ve rehberlik amacıyla hazırlanmıştır. Kesin tıbbi tanı ve tedavi için lütfen ilgili sağlık kuruluşlarına ve hekimlere şahsen başvurunuz.